İKİ HECE


Güneş açtı ve dindi o sağanak.
Küçük bir sızı şimdi o yer yer
Aklıma düşüren kalbimin. Renklendi yine
Küçük uğultusu kurt kaynayan tepelerin.
Gülümsedi yine
Aşağı tepeden apartman kapılarına süzülüp
Çöp poşetlerini kemiren tilki.
Sonbahar taze açmış bir gonca gibi
Serildi serilebildiğince kente. Döktü
Ağaçlar yapraklarını. Bıraktığı gibi
Bahçemde yeşeren çiçekler
Ve solmaya yüz tutan papatyalar var elimde.
Uzun soluklu sanki her şey
Uzunuyla kısası birleşiyor evlerin damlarıyla
Gökyüzünün kesiştiği yerlerde.
Tavşana dönüşür bulutlar, tavşanlar fotoğraf makinesine
Makineler de vosvoslu hayallere.
Hayallerse dökülür bir bir gölün en ucuna
Ufuk çizgisinin belirginleştiği yerde bir yüz gülümser.
Bir yüz
İki hece...